TR | EN
  • "Klasik çözüm yöntemleri dışında, hukuk düzeninde etkili neticeler ortaya çıkaracak çalışmaları ile yargılamada üzerine düşen görevini en etkin biçimde yerine getirmektedir"

NASIL İSTERSEN......

Bir sabah uyanıp kedersiz, stressiz, gelecek endişesi taşımadan, huzur dolu, geleceğe umutla bakan bir bakış ile gözlerimizi hayata açmak acaba ne kadar zor. Kimsenin kimseye muhtaç olmadığı, nezaketin, saygı ve hürmetin incelikler ile toplumda kol gezdiği; yardımlaşmanın, sevginin ve ahlaki değerlerin yüceltildiği bir sabaha uyanmak. O sabah uyandığımızda karşımızdakilerin bizlere bakarak gülümsemelerinin eksik olmadığı, izzet ve ikramın bol olduğu bir gün. Kişilerin üzerine düşen görevlerini layıki ile yaptıkları, savsaklama veya güveni kötüye kullanmanın olmadığı, adam kayırma ve bal tutup parmak yalamanın düşünülmediği, verilen işlerde gözümüzün arkada kalmadığı bir güne hazırlık yapmak. O günde koşturduğumuz toplumda barışın, huzur ve sukunun hüküm sürdüğü, anlayış ve kavrayışın yaygın olduğu, yardımlaşmanın, saygı ve hürmet ile ilişkilerin kurulduğu bir günde koşturmak. Sevdiklerimize haykırırcasına, içimizdeki heyecan ve aşkı anlatmak. Geç olmadan iyilik adına ne varsa paylaşmak. Tüm dostlarımızın kalplerini okşarcasına hayır dualarını almak. Ailemiz ile keşke şunları yapmış olsaydık demeden o keşkeleri sonuna kadar yapabilmek. Yokluklarında hüzün duyacağımız, üzülüp göz yaşları dökeceğimiz insanları kaybetmeden onları anlayabilmek, talep ve ricalarını sonuna kadar yerine getirebilmek.  Sahip olduklarıma çevremdekiler neden sahip değil diye düşünüp onlar ile paylaşım içerisinde olabilmek, yokluk içerisindekine varlıklarımız ile destek vermek. Yokluğun kemiklerine işlediği, bulamadığı için sefaletin dibine vurduğu insanları hatırlayıp yutkunabilmek ve onlara ulaşabilme yollarını aramak.  Evet neyi nasıl istersin...

Eğer sen istersen ailen ister, ailen isterse toplum ister, toplum isterse devlet ve ilanihai dünya ister. Nasıl istersen öyle bir hayat. Nasıl tavır ve davranış sergilersen öyle tavır görürsün. Kandırır isen kandırılır, ağlatır isen ağlar, çalar isen çalınır, dolandırır isen dolanırsın, üzer isen üzülürsün. Nasıl ister ve nasıl yaşarsan öyle kabul görürsün. Gelin şu akıp giden ve döndürülemeyen süreç içerisinde çıkarlar peşinde koşmaktan, insanları aldatıp üzmekten bir an uzak durup şu günlerin bereketi ve huzuru ile ne istediğimize karar verelim. 

Barış mı istiyoruz, o zaman bir gül uzatalım. Huzur mu istiyoruz, o zaman kendimiz ile barışık olmakla başlayayım. Almak mı istiyoruz, o zaman vermek ile başlayayım. Haykırmak mı istiyoruz, o zaman dinlemek ile başlayalım. Doymak mı istiyoruz, o zaman doyurmak ile başlayayım. Kazanmak mı istiyoruz, o zaman kazandırmak ile başlayalım. Gülmek mi istiyoruz, o zaman ağlatmamak ile başlayalım. ... Nasıl istiyorsak öyle olmaya önce kendimiz gayret edelim. 

Gelin hoş görelim, gelin paylaşalım, gelin söyleşelim, gelin dinleyelim, gelin bir işin ucundan da biz tutalım. Yıkımlara karşı çıkalım, dağ olalım engin olalım; savaşa çatışmaya karşı çıkalım, barış kuşu ara bulucu olalım; öldürmeye karşı çıkalım yaşatalım bir fidanda biz dikelim; Açlığa karşı çıkalım doyuralım giydirmiş olalım; kol olalım kanat olalım şefkat gerelim mazlumlar üzerine. İniltilere sukun olalım, göz yaşlarına mendil ve derman olalım. Nasıl olmak, bulunmak, görmek, almak ve davranılmak istersek işte bizde öyle olalım. 

Siz nasıl istersiniz.... 

Av. Buket Turan